Sosyal Medya

Kültür Sanat

Dikkat kesildim, yüreğimi Kâbe'ye yasladım… Kâbe'den duyduğum ve aldığım mesaj şu iki kelime… Kulluk ve kardeşlik… - Ramazan Kayan

Kâbe'deyiz… Rahman'ın misafiriyiz… Bir kutlu seferin sorumluluğu ile aşkınlığa yürüyoruz…



Kalpler kıpır kıpır, dudaklarda dolu dolu dualarla döndükçe dönüyoruz… Kâbe merkezli bir hayatın inÅŸası için dönmek zorundayız…

Dertlerimizi dillendirirken arÅŸ-ü a'la'nın bizi dinlediÄŸinin farkındayız…

Durulmak, doÄŸrulmak, dirilmek, dolmak, doÄŸmak için elbette döneceÄŸiz…

Kâbe'yi önemsiyoruz… Önceliyoruz…

Çünkü güvenlikli, barışçıl, özgür bir dünyanın ÅŸifresi burada…

Kaosları, kâbusları, krizleri, karanlıkları ve kirleri aÅŸmanın adresi; Kâbe…

KurtuluÅŸ kapısı; Kâbe…

Onun için Kâbe'yi önemsiyoruz… Åžimdi o kapıdayız… Ä°ÅŸte o kapının önünde bir soru zihnimi zorluyor…

Kâbe bize ne öneriyor?

Kutsadığımız kapı, sorunlarımızın çözümü için acaba bize ne söyler?

Sesimizi Kâbe'nin Sahibi'ne duyurmak için çırpınırken, Kâbe'nin çağrısını alabiliyor muyuz?

Kâbe neyi simgeliyor?

Kâbe'nin gölgesindeyiz… Etrafında yürürken bize nasıl bir görev yüklüyor?

Dikkat kesildim, yüreÄŸimi Kâbe'ye yasladım…

Kâbe'den duyduÄŸum ve aldığım mesaj ÅŸu iki kelime…

Kulluk ve kardeÅŸlik…

Sahih bir kulluk, saÄŸlam bir kardeÅŸlik için buradasınız…

Bu cümleyi şöyle de tercüme edebiliriz; tevhid ve vahdet… Tevhidin karargahında ümmetin vahdetinden sorumlusunuz…

Evet, tevhid Allah'ı birlemektir…

Vahdet Allah'ı birleyenlerin birleÅŸmesidir. Birlikte aynı hedefe yol almasıdır…

Allah'ın kullarını kardeşleştiren Kâbe soruyor, bu kardeşliğin neresindesiniz?

Yüzümüzü döndüğümüz Kâbe, sakın kardeşlerinizden yüz çevirmeyin, diyor.

Teni tenine, teri terine değenler kardeşliğin değerini neden bilmezler? Neden tanışmazlar?

Kâbe'yi gören gözler, ümmetin sorunlarına nasıl kör ve sağır kalabilirler?

Kâbe sınırsız, sınıfsız, sonsuz kardeşlik demektir. Sorumluluk demektir.

Kâbe bizleri milliyetler, cinsiyetler, asaletler, etiketler, cemaatler, devletler üstü bir ufka taşıyor…

Modern zamanların renkler savaşından alıp Allah'ın boyası ile boyanmayı saÄŸlıyor…

Gel gör ki, Kâbe'yi tavaf ederken bile fırkacı, ferdiyetçi, hizipçi, mezhepçi, partici, cemaatçi, ulusalcı, ırkçı, milliyetçi marazlar ile ümmet perme periÅŸan…

Kin ve kıskançlıklarla kardeÅŸlik delik deÅŸik…

Elli kabile arasında hâlâ kıyım, yıkım devam ediyor…

Kurşunla kaynatılmış duvar gibi saf tutması gerekenler nasıl birbirlerine kurşun sıkabilirler?

Son bir yılda Ä°slam yurdundan diyarı küfre, Batı'ya sığınmak için yola çıkıp Akdeniz'de boÄŸulan mülteci sayısı beÅŸ bini geçmiÅŸ durumda…

Biz Kâbe'ye sığınırken, kardeÅŸlerimiz AB'ye, BM'ye, ABD'ye sığınıyor… Neden?

Çünkü sığınabilecekleri bir Medineleri yok…

El insaf!

Kardeşlerimiz, yani Ehli Kıble, Ehli Salib'e sığınıyor.

Yarın mahşerde Hz. Muhammed (s.a.v)'in ve birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız?

Åžimdi ya yeniden kardeÅŸ oluruz ya da hep birlikte kahroluruz…

MÄ°LAT GAZETESÄ°

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.